
Covid-19 nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edildiğinde, her gün blog yazma kararı almıştım. Amaç hem meşgul olmak hem de neler yaşadığımı, hissettiğimi, yaptığımı kaydetmekti. Yıllar sonra dönüp okumak ilginç olabilir. İtiraf edeyim ki, çoğunlukla kısa yazsam da sürekli evde kaldığım bir dönemde anlatacak heyecanlı şeylerim olmadığından yeni içerik üretmek hiç de kolay olmuyor.
Havalar güzelleşti ben de yeniden koşmaya başladım. Koşmak iddialı olur, tempolu yürüş ve ucundan azıcık koşu diyelim. Haftalık Fransızca gıybetimizi Salı gününe erteledik. Çocuklu arkadaşlar ev ödevlerine yardım ettiklerinden uygun değillerdi. Bu arada Fransızca profesörüm beni arayıp Skype’la ilgili sorular sordu. Karantina döneminde kendisinin teknoloji danışmanı olmak hoşuma gitti.
Video konferansımız iptal olunca, ben de öğleden sonramı kışlıkları kaldırıp, yazlıkları yerleştirerek geçirdim. Birkaç parça kazak ve kalın giysi bıraktım elbette. Her ne kadar yazın sokaklara dönebilecek olsak da haziran ayında yorganla yatmışlığımız var. Bugünlük de bu kadar. Kendinize dikkat edin, sağlıkla kalın.
Leave a Reply