Canım biricik arkadaşım Nihan’ın sosyal medya hesaplarını dondurmasının ardından japonkedi’nin şu yazısını da okuyunca, sosyal medya detoksu yapmaya başladım. “Kesin dayanamam, 1 haftaya kalmaz alemlere dönerim” diyordum ki, 45 günü geçti hala “temizim”. Sosyal medyadan eli ayağı çekince bir bağımlı olduğumu anladım. Bu süre zarfına; bir Angoulême çizgi roman festivali, İran’lı arkadaşımın düğünü nedeniyle maceralı bir La Seyne-sur-Mer yolculuğu, flamenko gösterisi, Star Wars müzikleri konseri, tiyatro atölyesi ve bir Orhan Pamuk kitabı sığdırdım. Ne Instagram’a, ne Facebook’a girmedim, hiç birini paylaşmadım…Yok fotoğraf çekeyim, yok filtre ve hashtag seçeyim, hangisini paylaşayım diye kendimi meşgul etmediğimden, anın tadını çıkardım ve çok daha kaliteli vakit geçirdiğimi fark ettim. Kim ne yapmış ne yemiş ne içmiş ilgilenmediğim gibi, kimse de benim ne yaptığımı bilmiyor kafam çok rahat. Tabii blog bu sosyal medya detoksuna dahil olmamakla birlikte leylek havada modundan fazlasıyla nasibini aldı. Ha bir de birkaç haftadan beri devam eden site aksaklıkları da cabası oldu.
Continue reading “Dans, düğün, festival…” →